19 Eylül 2012 Çarşamba

hayat degisiyor mu yine, yeniden?

gece niyeyse uykusuz. ictigim 2 cayin da etkisi vardir elbet ama beynim bu gece durmamakta kararli. kafamin ici pek mesgul. durmadan evirip, cevirdigim projelerim, planlarim, Ela, kardesim ve bugun aklima daha da bir belirgin dusen, icimde olduguna dair bir hissimin oldugu, ama olmadigina dair de emarelerin bulundugu ailemizin 4. uyesi. boyle biri ne zaman gercekten var olacak bilmiyorum ama
Allah izin verirse olacak, bunu biliyorum. bu yaziyi boyle bir belirsizlikte yazmak belki guzel zira su anki hissimin dogru oldugunu ogrenirsem sanirim cok da tarafsiz yazamam.
su an halimden oyle memnunum ki...Ela ile super bir donemdeyiz. hayati tam olarak paylasiyoruz. konusuyoruz ki bu muthis bir evrim bence iliskimizde, istedigimiz yere gidiyoruz, evde daha rahat vakit geciriyoruz, hayatimda cok az sinirlama hissediyorum. gaz olayi mazi olali cok oldu, yemek derdimiz cok sukur yok, uyku olayi idare eder, araba koltuguna oturmama diye birsey kalmadi ki bu beni cok rahatlatiyor ve tabi hayli uzun suren emzirme  maceramiz da bitti, rahatladik. en azindan emzirme atletsiz gezmenin ve arada bir de olsa bir kac yudum alkol almanin tadini tekrar alir oldum. hayat gercekten guzel. ve evet galiba ben kasiniyorum ;)
hayatim boyunca kararlarimi duygularim yerine aklima gore verme konusunda cokca antrenmanliyim. bu isi baya iyi yaparim. ama burada aklimi dinleyemiyorum, cunku bu akil isi degil. Ela dogdugunda ilk haftalarda hafiften depresyona girer gibi olmustum. aksam 5 gibi   muthis bir umitsizlik hasil olurdu icime. 'hayatimi nasil mahvettim boyle ben' sorusuyla hungur hungur aglardim. etrafimdakilerin caresizligini ve benim tek bir seyi duymayi bekledigimi hatirliyorrum. 'merak etme, gececek` bu yuzden iste ne zaman yeni dogum yapan biriyle konussam oyle soylerim. bilsin diye. bunu bildigimden herhalde korkularima eslik eden bir cesaret var icimde. hamilelikten hic korkum yok, korkum en cok ilk gunler, haftalar ve ilk 5-6 ay icin. ama gececek nasilsa, nasilsa gunler geciyor, aksam oldugu icin sevinirdim dogum iznindeyken, bir gun daha bitti diye. insan gunler bitsin ister mi? gecen gun omurden geciyor sonucta; ama isterdim. simdi yine oyle olmasindan; yine oyle olmaktan korkuyorum ama kimse demese de artik ben kendime  `merak etme; gececek` diyebilirim.
kendimce tum bunlari gonullu olarak goze almak istememin nedeni basit. `Elanin bir kardesi olsun, hayatta tek olmasin` kardesim olmasindan hep cok memnundum; hala oyleyim. bu duyguyu yasamak buyuk bir sans ve zenginlik. o da yasasin istiyorum. bir de inancim aile icindeki dengenin ikinci cocukla kurulacagi ve bundan en cok ilk cocugun yarar saglayacagi.  gercek dunyaya daha kolay hazirlanacagini dusunuyorum cocuklarin tek olmadiklarinda. sanki aile ici yasanti biraz daha gercekci bir hal kazaniyor ikinci cocukla. Ela her istedigi yapilan bir cocuk degil ama yine de ibremiz hep ondan yana. yapmayi istemedigim sey ise kuzumu erkenden buyutmek. kardesi olsun ama o istedigi surece hep kucuk kalsin istiyorum.
ne olacak onumuzdeki gunlerde bilmiyorum. kafamin ici sanki icinde bolmeleri olan bir dusunce sandigi gibi. sirasi gelen bolmesinden cikiyoor, sonra tekrar giriyor.
`en guzel gunlerimiz henuz yasamadiklarimiz`

1 yorum: